Sevgili Anneciğim

Bugün insanlar bir günde olsa Annelerini hatırlıyor. Çoğumuzun anlamakta zorluk çektiği karantina tedbirlerinden dolayı Anneleri hayatta olanlar telefonla kutluyor, olmayanlar anılarında hatırlıyor. Bende önce senin, sonra ebediyete göçmüş tüm Annelerin bu özel gününü kutlarım.

Türkiye’den aşı olamadığı ve çalışmak zorunda olduğu için yüzlerce insanımızı ve bu sene günlerini yaşayamayan Anneleri son bir sene içinde sizin tarafa yolcu ettik. Biz bu hüznü yaşarken bazıları bireysel çıkarları için doğruları söylememeye devam ediyor. Güneşin balçıkla sıvanamayacağını anlatmamıza rağmen onlar deve kuşu gibi davranmaya devam ediyor

Bizim buralarda bezginlik ve belirsizlik özellikle gençlerde kol geziyor. Gelecekleri için umutlu plan yapamadıkları için mutsuz olduklarını söylüyor. Birçok kişide bunun devam etmesi için gerekenden fazlasını yapmaya çalışıyor. Buna karşılık 1940 ila 1970 yılları arasında dünyaya merhaba demiş ve inatla dünyada kalmaya devam edenler her türlü olumsuz girişimlere karşın ‘’Yıkılmadık ayaktayız’’ dedikleri gibi gençlere umut dağıtıyorlar.

Birileri ise bize gelecek nesillerin emaneti olduğunu söylemelerine rağmen bireysel çıkarları için doğayı tahrip etmeye, Toprağına sahip çıkanlar ise bu çıkarcılara karşı durmaya devam ediyor. Bu mücadelenin en yakın zamanda biteceğine ve çıkarcıların hak ettikleri cezayı çekeceklerine benim gibi inanan insanın çok olduğunu bilmek benim güvenimi arttırıyor.

Bu senenin Ramazan ayını bitirmek üzereyiz. Her zaman olduğu gibi bu senede birileri dini kullanarak gösteri yapmaya devam ettiler. Bu kişileri biz buradan görüyoruz da, önemli olan tabi inanıyorlarsa bu kişilerin yaptıklarının sizin taraftan görülmesi. Eğer gören varsa bence bu kişiler şimdiden korkmaya başlasınlar.        

Mustafa Kemal Atatürk’ün emanet ettiği ülkemizi ele geçirmek isteyen uluslar arası tekeller ve yerli işbirlikçileri bundan 49 sene önce 6 Mayıs gününde ‘’ Bizim yolumuza engel olan vatanseverleri, gelecek nesillere örnek olsun diye’’ memleket sevdalısı, hala o günkü gibi genç kalan Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in bedenlerini sizin tarafa gönderdiler. Ama fikirlerinin silinemeyeceğini bilemediler. Üç fidanı hiç unutmadığımızı, kucak dolusu sevgi ve saygılarımızı kendilerine ulaştır lütfen.

Bu mektupluk haberler bu kadar. Bu günlerde bizim buradan içimizi aydınlatacak haberleri yazmak pek mümkün değil. Umarım en yakın zamanda güzel haberleri içeren mektuplarımı yazabilir ve hep birlikte mutlu oluruz.             

Hasretle ellerinden öperim.  

Oğlun SÜHA
09.05.2021