Sevgili Babacığım,
Bu korona belası yakamıza yapıştı, sıktıkça sıkıyor. Sevgili Hümeyra’nın ‘Öyle bir kör düğüm ki içim çözdükçe dolaşıyor’’ şarkısı bugünlerde bizim durumumuzu en iyi şekilde anlatıyor.
Mustafa Kemal Atatürk ilke ve devrimlerine inananlar yarın Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun temeli olan TBMM sinin kuruluşunun 101 inci yılını içtenlikle kutlayacak.
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının hayatlarını yok sayarak kurduğu Cumhuriyetin sembolü olan kurumların yöneticileri,Covid-19 küresel salgınından önce yönetim kademelerini söyleyeceği sözleri ezberlettiği çocuklara kısa bir süre için terk ederek kutlamaya çalışırlardı. Bugün buda mümkün değil.
Mustafa Kemal ve arkadaşlarının ilke ve devrimlerine inananlar bu bayramı ilk günkü coşku ile gönülden ‘’ Bugün 23 Nisan, Neşe doluyor insan’’ diyerek kutlamaya devam edecektir. En azından ben kendi ve arkadaşlarım adına bu sözü veriyorum.
Sana yazdığım bu mektubumda içimden ne geçiyorsa yazmak istedim. Senin bana verdiğin değerleri,engellemeye kalkanlar olacağını bilsem de, genç nesillere aktarmak için elimden geldiği kadar aktarmak için kendime söz verdim.
Özgür olmak için insanın ilk önce kendisine olan saygıyı kaybetmemesi gerektiğini, televizyonların verdiği haftalık birkaç bin dolara kendini esir etmemeyi ve inandıkları dışında fikirleri savunmanın insanlık onuruna yakışmayacağını bana öğrettiğin için sana minnettarım.
Geçmişteki darbeleri, aslında ülkelerinin çıkarlarını düşünenlerin değil, onlara verilen emirleri yerine getiren, kişilikleri tam oluşmayan ve kişisel çıkarlarını birinci öncelik olarak görenlerce yapıldığını bana örnekleri ile anlattığın için sana minnettarım.
Bugüne kadar benim ülkemi yönetenlerin ve bugün yönetenlerin aslında birbirinden farkının olmadığını algılayacak düşünme yeteneğini bana sağladığın için sana minnettarım.
Geçmişle yüzleşiyoruz diye geçmişin kuklalarını ve ikinci adamlarını yargılıyormuş gibi yaptılar ve gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleyenleri anlama yeteneğini bana sağladığın için minnettarım.
Yazdıklarımdan anladığın gibi buralara aslında gerçek demokrasi hala gelmedi. Ama kendi çıkarlarının devam etmesini isteyenler, geçmişinde özgürlük mücadelesi verdiği söyleyenlerin hayat standartlarını yükselterek bize demokrasi getireceği yalanı ile uyutmaya çalışıyor. Hele şu koro halinde söyledikleri yeni anayasa yapacağız yalanı ile bizi uyutmaya çalışmıyorlar mı, inan uğruna canını vermeye hazır olanları bile vatanlarını terk etmeye kadar götürüyor.
Yine diyeceksin ki, içimi kararttın. Bu ülkenin en azından %50 sinden fazlasının her gün içi kararıyor. Sizin nesil televizyonlarda yalan söylemenin para edeceğini bize öğretse idi, bizde sizin içinizi karartmazdık.
Umarım gelecek mektubumda hepimizin içine mutluluk ve umut veren haberleri yazarım.
Hasretle ellerinden öperim.
Oğlun SÜHA
22.04.2021
YORUMLAR