Anneler olmasaydı, ne olurdu bu hayat, diye zaman zaman sormuşumdur kendi kendime. İnsan soyu varlığını sürdüremez, nesli tükenen canlılardan biri olurdu herhalde...
Size sesleniyorum gençler!
Onların değerini bilin! Bu dünyada bizi en çok annelerimiz sever...
Kaç yaşına gelirse gelsinler, annelik görevi hiç bitmez.
90 yaşında benim güzel annem. Onunla geçirdiğim zamanlar benim en mutlu olduğum, kendimi hala çocuk hissettiğim zamanlardır.
En büyük sevincimdir; annemin hayatta olması...
Mergenli köyümüze gelince ilkin annemin, sonra da Fatma Halamın elini öptüm.
Fatma Halam hasta... Necati Eniştemi daha yeni kaybettik...
Ama iyileşecek! Yine değneğine dayana dayana gelecek beni görmeye. Ucu başı olmayan hikayeler anlatacağım ona. Truva Savaşlarını anlatacağım.
Sonra gelmişten geçmişe sorular soracağım. Çocukluğumda hayal meyal hatırladıklarımı...
Ak yelesini rüzgarda savurup giden atları, ışıltılı tespihler, düdüklü testiler, renk renk bilyeler satan çerçiyi; Cıngıllı'yı soracağım...
Yine, o an, hüzünle bizi dinleyen anneme dönüp; çocukluğumda babamın Almanya'ya gidişini ve dönüşünü, bize getirdiği oyuncakları, o gün köylülerin avlumuza çokaşıp babamın Almanya'da gördüklerini anlatışını, köylülerin "yok ülee, yok üleee!" diyerek ve hayretler içinde kalışlarını soracağım.
Sözgelimi radyo türkülerini, radyo tiyatrosunu soracağım. Sonra Zeki Müren'i soracağım anneme.
Bu dünyadan sessiz sedasız geçip gidenleri soracağım...
Gidip de dönmeyenleri, hiç gidemeyenleri, genç yaşında bu dünyaya veda edenleri... Akkızca Ninemi, Hasan dedemi soracağım.
Kimi söylediklerini "Yazma haaa!" diyecek, yazmayacağım.
Hep söylerim, çağımızın Şehrazat'ıdır benim güzel annem. Yüzlerce hikaye anlatır. Onca yıla rağmen dimdik durur hayat karşısında ve hiç unutmaz!
Bir büyük çınardır benim annem. Binlerce yapraktan ve ipince yüzlerce daldan oluşur. Hayatın özünü, anlamını, gecenin ve gündüzün sırrını çözmüştür. Yörük geleneklerini bilir, uygular, söyler...
Gözleri görmese de, gölgelerin sesini duyar.
Kaç yaşınızda olursanız olun, annenizin yanında hep çocuksunuzdur.
Tanrı sizi korusun annem ve canım Fatma Halam... İyi ki varsınız...
Sevgili Erdal, Ne Güzel. Anneler ve büyüklerle sohbet. Onların en mutlu anları. Her ikisinin ellerinden öperim. Sevgiler