Futbolcularımızın açtığı pankartla, maçın skoru belli oldu. Sezaryen bir, vajinal doğum (pankarta göre doğal doğum) sıfır.
OECD ülkeleri arasında %60 lık sezaryen oranı ile Türkiye 1. sıraya çıktı. Son 25 yılda Mısır, Dominik Cumhuriyeti, Gürcistan ve Çin’de sezaryen oranı %30 arttı*. Ve ülkemizdeki gibi doğum yapan kadınların yarısından fazlası sezaryenle doğum yaptı. Sağlık bakanlığımız da bu oranları görünce Temmuzda son bulacak bir kampanya başlattı ve ekranlarda ‘’doğal olan normal doğumdur’’ pankartını açtı. Pankartın aksine ‘’doğum’’ kelimesine bir sıfat eklenemezdi oysa. Doğal ya da normal gibi sıfatlar kullanılamazdı doğum için. Doğrusu, vajinal doğum veya sezaryendi. Pankartta yazılamayan ‘’vajinal’’ kelimesi ile kadından ne kadar uzak ve kadını ne kadar başkalaştırmış bir sistem içinde olduğumuzu anladık. Ve gariptir ki, kadına ait tanımlayıcı olan vajina kelimesini kullanamayanlar sadece kadının gerçekleştirebileceği bir eylem olan doğum şekli için ahkam kesebiliyordu. Kadını doğal veya yapay diye yaftalayabiliyordu, zorunluluk halinde mi olup olmadığına bakmadan, geçirdiği bu ameliyatın adı sezaryen olduğu için sadece. Doğal olanın normal doğum! olduğunu kadınlara bildirerek doğal kadını yüceltiyordu. Öbür kadını da ‘’doğal olmamakla’’ suçluyor ve ötekileştiriyordu. %60 ı geçen sezaryenin sebepleri içinse üç maymunu oynuyordu.
Kadın için artan sadece sezaryen oranı mıydı? İlerlemiş gebelik yaşı, tüp bebek tedavileri, kıymetli bebek algısı, çoğul gebelikler, geçirilmiş gebelik kayıpları, obezite, hormonlu veya zehirli gıda oranı, sendikasız, kreşsiz, bakıcısız,desteksiz çalışan kadın sayısı, açık havada ve doğada olmak yerine gününü trafikte ve kapalı, havasız, elektrik yüklü ofislerde, gün ışığından mahrum ve sağlıksız beslenmeye mahkum geçiren kadın sayısı, çocuk gelin ve çocuk anne sayısı artmadı mı? Kendi evinde yemek yapmak, temizlik yapmaktan kaçınan, ‘’karı gibi’’ çalışamayan, yetersiz kaldıkça kadını döven, öldüren erkek sayısı ARTMADI MI?
Resmi araştırmalarda sezaryen sebepleri arasında ‘’kadının isteği’’ seçeneği bulunmaz. Kadının isteği tıbbi bir gerekçe sayılmaz çünkü. Oysa günümüzde gebe kadınlar doğum tercihlerini çoktan sezaryenden yana yapmış durumda. Her ne kadar vajinal doğum ‘’doğal ve fizyolojik’’ olsa da, vajinal doğum öngörülemez, planlanamaz ve ağrılıdır. Bu durum sistemin istediği mükemmel, eğitimli, çalışan ve kariyer peşindeki yorgun, tükenmiş, ileri yaştaki kadını daha planlı, hazırlıklı ve ağrısız olan sezaryene iter. Bunu herkes bilir. Veriler sezaryenlerin daha çok üniversite ve özel hastahanelerde** ve Cuma günleri (Ceylantekin, 2006) arttığını gösterir.
‘’Doğal olanı normal doğumdur’’ diyerek ilan edilen, aranan, istenen doğal kadındır. Etin, suyun, domatesin kısaca hiçbir şeyin doğalı için devlet eliyle özel bir çaba yokken, kadının dolgulu, botokslu, silikonlu ve doğal olmayan hali makbulken sadece doğumda doğal olandı nedense aranan. Kadın doğal doğursun da gerisi önemli değildi. Normal doğum! sebebi ile vajina ve pelvik tabanda oluşan hasarlardan idrar tutamazsa, organ sarkması, vajinal bollaşma gibi durumlar oluşup cinsel sorunlar, ağrılı ilişkiler yaşarsa devleti!!! hemen yardıma koşup ücretsiz sağlık hizmetini evine getirir, iş saatlerine uygun olarak düzenler ve vajinanın doğum haricinde sağlıklı olması için elinden geleni yapardı!!!nasıl olsa. Doğal olarak; devletti, yapardı vatandaşına hizmetini. Ve bu sebepten, vajinal doğum sonrası yaşayabileceği sorunlar yüzünden elektif sezaryeneyöneldi kadınlar (Başar ve Yeşildere Sağlam, 2018).
Sezaryen ve anestezideki tekniklerin gelişmesi ameliyat sırasında uyumayan, narkozsuz annenin yanında baba ile bebeğine dokunabilmesi sezaryene yöneltti kadınları (Korkut ve Kaya, 2019).
Vajinal doğum komplikasyonlarının hatalı bir şekilde malpraktis sayılarak hekimleri yıllarca süren, mesleğinden soğutan, sisteme güvenini kıran, yalnız bırakan, suçlu hissettiren davalara, tıp bilgisi yetersiz adalet dağıtıcılarından gelen hukuk suistimallerine, maruz bıraktı ve sezaryene yöneltti hekimleri de. Sormasınlar diye onlara ‘’neden sezaryen yapmadığını’’ hakimler, adi suçlular gibi yargılarken, bu insanlar için gece gündüz çalışmaya alışık, adanmış insanları, gururları ve özsaygıları paramparça olurken. Ve pek çok başarılı, doğuma gönül vermiş hekim bıraktı vajinal doğum yaptırmayı. Bu olaylara şahit olan tıp öğrencileri artık doğum hekimliğini tercih etmedi.Tıpta uzmanlık sınavında bir zamanlar Türkiye derecesiyle girilen bu gözde branş artık tercihlerde en alt sıralara indi. Hatta bazı eğitim hastaneleri aylarca asistan alamadı ve kamuda doğum hizmeti durdu. Doğum takibi yapan hekim sayısı gün geçtikçe azaldı. İronik bir şekilde kozmetik operasyon, vajinal estetik yaparak kadınları; erkeklerin isteklerine göre şekillendirme ve tek tipleştirme, ‘’barbie’’ leştirme operasyonları artarak ve popülerleştirilerek devam etti. Sistemin istediği o mükemmel kadınlar yaratıldı.
Sezaryen doğum oranını arttıran bir diğer etken dedoğum ünitelerindeki altyapı eksiklikleri, doğum odalarının tek gebe için olmaması, sancı odası gibi terimlerin hala kullanılıyor olması, çoklu kullanımda bir hastanın psikolojik durumunun diğer hastaları etkileyebilmesi, doğuma yardımcı profesyonellerin eksikliği ve ebe-hemşire bakımının yeterli düzeyde olmaması idi (www.tjod.org).
Artan sezaryenin azaltılması isteniyorsa yapılacak işler belliydi oysa;
sezaryeni arttıran gerçek sebepler üzerine yapılmış nitelikli araştırmaların desteklenmesi,
şeffaflık, samimiyet ve dürüstlük çerçevesinde toplumla paylaşılan hastane koşulları (tedavi, ameliyat, yoğun bakım enfeksiyon oranları)
sağlık personelinin sağlıksız ve insanlık dışı koşullarının düzeltilmesi için lojman, hizmet içi etkin eğitim, ekip ruhuna yönelik teşvik ve aktivitelerle modern çalışma koşullarına ulaşmaları,
döner sermaye sistemi, tıpla çatışan ekonomi politikalarının hastanelerden uzak tutulması,
hızlı ve gerçek aksiyon alacak politika yapıcılarıyla hayata aktarılan çalışmaların yapıldığı sağlık çalıştayları .
Veeee doksan dakikanın sonunda,
kalın sağlıcakla.
*K:KARABEL ve ark.
Türkiye’de ve Dünya’da Değişen Sezaryen Sıklığı ve Olası Nedenleri 188 160 Sakarya Tı Dergisi 2017;7(4):158-163
** Açıkgöz, Aslan Yüksel, Yüksel ve Ayoğlu, 87 - 96,2020.Aile sağlığı merkezine başvuran kadınların doğum yöntemleri ve etkileyen etmenler
Tebrikler,