Sağlık konusu kafa karışıklığı sebebi olmaya başladı. Medyada çıkan bazı haberler insanları çelişkide bıraktı. Kimisi “keten tohumunu bol bol tüketin” derken, bir diğeri “aman dikkat edin, meme kanseri yapar” dedi. Peki, vatandaş ne yapsın?
Sağlık okur yazarlığı oldukça önemli bir kavram. Sağlığımızı korumak ve daha iyiye evrilmek istiyorsak sağlık okur yazarlığı konusunda da bilinçlenmemiz gerekli. Bu yazıda sizleri bu konuda bilinçlendirmek için bazı basit adımlardan bahsedeceğim.
1. Her duyduğunuz sağlık haberine inanmayın.
Okuduğunuz bir yönerge size ne söylerse söylesin, öncelikle kendi mantık süzgecinizden geçirin. Aklınıza hiç yatmayan yönergeleri kabul etmeyin.
Örneğin: “Korona enfeksiyonları için MASKE GEREKMEZ!”
Bu yönerge, Dünya Sağlık Örgütü kaynak gösterilerek korona pandemisinin en başlarında yayıldı. Oysa söz konusu virüs, 2000’li yıllardan beri salgınlar yapan bir solunum virüsüydü. Ve tüm solunum yolu hastalıklarında olduğu gibi koruyucu amaçlı maske gerekliydi. Bu habere inananlar, koronanın ilk kurbanları oldular.
2. Haberlerin nerede yayınlandığına ve kaynak gösterilip gösterilmediğine dikkat edin.
Kaynak gösterilmemiş bir haberin uydurma olma olasılığı çok yüksektir.
Kim demiş? Nerede yazılmış? Rastgele, boşluk doldurmak, sansasyon ya da reklam yapmak için yapılan haberleri, ciddi ve bilgilendirme amaçlı olanlardan ayırt etmeye çabalayın. Çünkü bu durum doğrudan sizi ve sağlığınızı etkileyebilir.
Örnek: “Bitki çayları sağlık deposu; güne aç karnına içeceğiniz bir bitki çayı ile başlayın.”
Mesela böyle bir haber, bir gazetenin internetteki sağlık haberleri sayfasında bulunuyor ve hiçbir kaynak yok. Aynı gazetenin aynı sayfasında, buna benzer başka haberlerde de kaynak olarak kardeş başka bir gazete gösterilmiş. Bozacının şahidi şıracı gibi bir durum yani. Hiçbir hekimin görüşü değil. Bir yayından bahsedilmiyor. Kimin önerisi olduğu belli değil. Önerilen durum da sağlığa uygun değil. Karaciğere ve safra sistemine çok zararlı olabilecek ve her gün kullanıldığında organ hasarı yapabilecek bitkiler var. Her bitkinin aldığınız ilaçlara etkisi farklı, her bitkinin her bireye etkisi farklı. Mesela adaçayını her gün tüketmek, östrojeni temizlemekte sorunu olan bir kadında ciddi kanamalar yapabilir.
3. Yayınlanan haberlerde gösterilen kaynakların gerçek bir kaynak olup olmadığı kontrol edilmeli.
Bir hekim olarak yeni çıkan bir ilaç veya etken madde hakkında bilgi almak için literatür ve yayın tararız. Bu yayınların doğru olduğuna bizi inandıran bazı ipuçlarına bakarak son fikrimizi oluştururuz. Bazı yayınlar, çıkan ilacın yapımını sağlayan firma tarafından yanlı olarak yaptırılmış ve ilaç ya da etken maddelerin yan etkileri ustalıkla gizlenmiş olabilir. Eğer kendinizi bu konuda yeterli hissetmiyorsanız, hekiminize duyduğunuz yeni sağlık haberi hakkında yorumunu sorun. Hekiminiz, konuyu duymamış olsa bile sizin için yapacağı araştırma, sizin yapacağınız araştırmadan daha profesyonelce olacaktır.
Size bir örnek vereyim: Yıllar önce bir sosyal medya hesabından şöyle bir haber yayınlandı: “Folik asit fazlalığı otizm yapıyor.” Altına, otizmli çocuğu olan pek çok vatandaş, bu duruma gebelikte verilen folik asidin sebep olduğunu düşünüp son derece çirkin ve uygunsuz yorumlar yazmış, haber ciddi bir etkileşim almıştı. Bir yayın referans gösteriliyordu. İngilizce bir yayındı. Yayını okuduğumda, yayının tamamen yanlış yorumlandığını anlamış oldum. Olay, otizmi olan bazı çocukların kanlarında bulunan daha yüksek folik asit seviyesinin otizmle ilgisi olup olmadığı ile ilgili sadece bir tespit ve hipotezden ibaretti. Ancak infial yaratabilecek bu gazete haberi ile son derece faydalı olan ve bebeklerimizin omurga açıklığına bağlı sakat doğumlarını engelleyen, on yıllardır kullanılan B9 vitamini olan folik asit kullanımı karalanmış ve belki de bir grup tarafından tamamen terk edilmişti. Kaybedenler yine bu yalan habere inananlardı.
Eğer sizin de farkına vardığınız veya sonradan hata olduğunu hissettiğiniz sağlıkla ilgili durumlar varsa, lütfen yorumlarda paylaşın ki herkes birbirinin hatalarından öğrensin.
Nasreddin Hoca’nın aradığı o “damdan düşen biri” iseniz, bizimle içine düştüğünüz hatalı sağlık durumlarını paylaşarak başkalarının bu duruma düşmesini engellemiş olursunuz.
Kalın sağlıcakla