TİYATRO’NUN DON KİŞOT’U MODA SAHNESİ
Moda Sahnesi’nden Cesur Adım: “Eşit Koşullar Olmadan Ödül Olmaz”
Türkiye’nin en önemli bağımsız tiyatrolarından Moda Sahnesi, 27. Afife Tiyatro Ödülleri’nden çekilme kararıyla kültür-sanat gündemine damga vurdu. Kurucular, bu kararı “eşitsizliklere karşı bir duruş” olarak nitelendirdi. Moda Sahnesi’nin ödüllerden çekilmesi yalnızca bir kültürel tepki değil; sanatın ekonomik, politik ve etik koşullarının yeniden tartışılması için de güçlü bir çağrı niteliğinde. Tiyatroculara göre bu adım, Türkiye’de bağımsız sanatın sürdürülebilirliği üzerine kalıcı bir etki yaratabilir.

“Tiyatro Boyun Eğsin İsteniyor”
Moda Sahnesi’nin sanat yönetmeni Kemal Aydoğan, yaptığı açıklamada ödül sisteminin mevcut haliyle adil olmadığını vurguladı:
“Bir yanda kamu bütçesiyle desteklenen, kadrolu oyunculara ve büyük sahnelere sahip ödenekli tiyatrolar var. Diğer yanda her biletten kira, maaş ve vergi ödeyen özel tiyatrolar... Bu koşullar eşit değil. Böyle bir ortamda yarışma, sanatçılar arasında değil, sistemler arasında oluyor.”
Aydoğan, ödüllerin bu haliyle “statükoyu meşrulaştırdığını” ve bağımsız tiyatroların varoluş mücadelesini görünmez kıldığını söyledi.
Tiyatro, eleştirir, sorgular, düşündürür. Ancak bu işlevini yerine getirebilmesi için hiçbir siyasi, ekonomik ya da ideolojik baskı altında olmaması gerekir. Bağımsızlık, tiyatronun “kimin hoşuna gider?” kaygısı taşımadan hakikati sahneye taşıyabilmesinin ön koşuludur.
Bağımsız olmayan tiyatrolar genellikle fonlara, sponsorlara veya kamu kurumlarına bağlı çalışır. Bu durum, oyun seçkilerinden sahne diline kadar görünmez bir otosansür yaratabilir. Oysa bağımsız tiyatro, tam da bu sınırları aşma cesaretidir.Kurumsal yapıların hiyerarşisinden uzak, doğrudan insana dokunan bir sanatsal paylaşım doğar.
Destek Talepleri ve Kültür Politikaları
Moda Sahnesi’nin açıklamasında, son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek alamadığı da hatırlatıldı.
Bağımsız tiyatroların önemli bir kısmı, projeleri reddedildiği için kendi imkânlarıyla ayakta kalmaya çalışıyor.
“Demokratik bir toplumda tüm tiyatrolar için eşit koşulların yaratılması zorunludur. Aksi halde ödül törenleri bir vitrin olmaktan öteye gidemez.”
Yeni Oyun: “Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri”
Tüm tartışmaların arasında Moda Sahnesi, sezonu yeni bir yapımla açtı.
Fransız yazar Édouard Louis’nin metninden uyarlanan Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri, Kemal Aydoğan rejisiyle sahneleniyor. Oyunu, Onur Ünsal tek başına taşıyor.
Oyun, bireysel dönüşüm, sınıfsal adalet ve kimlik meseleleri üzerinden bir annenin hikâyesini anlatıyor.
Eleştirmenler, yapımı “Moda Sahnesi’nin tiyatroda politik cesaret geleneğini sürdüren bir iş” olarak tanımlıyor.
Moda Sahnesi, 2025 sezonunda da dopdolu bir program sunuyor:
• Macbeth – William Shakespeare’den uyarlama, yeni sahneleme
• Othello – toplumsal önyargılar ve iktidar ilişkileri üzerine yeni bir okuma
• Bira Fabrikası – sistem eleştirisi ve absürd komediyi birleştiriyor
• Elma Labrador Çimen – genç yazarların metinlerinden oluşan çağdaş performans
• DIKŞIN: Büyük Şans – kara mizahla kapitalizme bakış









