Türkiye’nin sokakları caddeleri hatta meydanları bayraklar, flamalar, pankartlar, standlar ve afişlerle doldu taştı. Küçük büyük, renkli renksiz bilbordlar, uçuşan flamalar ile sesli sezsiz gelip geçen araçları görmemek olası değil. Sokak ve caddelerde bu kadar elektrik direğinin olduğunu bu seçimlerde farkettim. Direklerin her tarafı adayların afişleriyle dolmuş. Direklerin alt yarısında çift, üst yarısında üçlü hatta ucunda lambaların olduğu metal uzatmalarda bile farklı farklı adayların fotoğrafını bu seçimlerde asılmış gördüm. Çok renkli bir seçim süreci yaşıyoruz. İftar çadırları, yemekleri, duaları, nutuklar, broşürler, hediyeler; şekerler, kolonyalar, kalem ve çakmaklar gırla gidiyor. Belki muska bile dağıtanlar vardır?
Hele sosyal medya, televizyon ve gazeteler, gizli açık reklamlar.
Apartmanlarda boy boy, üst geçitlerde, alt geçitlerde, yollarda koca koca uçuşan kırlangıç flamalar daha neler neler.
Sevgililer gününde, Kadınlar gününde, Anneler gününde tüketimi arttırıyorlar diye eleştiriyoruz ya, seçimler o günleri bile yarı yolda bırakır. Bunca masraf, bu kadar boşa harcanan para pul olamaz. Seçim harcamalarına bir düzen gelmeli. Çok büyük bir harcama ve ülke bütçesine ciddi bir yük. Bu paralarla neler yapılmaz ki?
Birileri 31 Mart yerel seçimleri için harcanan paraları, bütçeyi hesaplayıp ortaya koymalıdır. Rakamların uçuk çıkarttıracağından eminim
21 Mart Nevruz günü de dahil olmak üzere üç
gün İstanbul Ümraniye ilçesi seçim çalışmalarına katıldım. Ümraniye Çarşı Caddesi başta olmak üzere birçok cadde hatta önemli bazı sokaklar yukarıda anlattığım gibiydi. Arada tek tük de olsa kenarda kıyıda kalmış meyve ağaçlarının çiçek açtıkları bile fark edilmiyordu.
Ümraniye gerçekten İstanbul’un ilginç ilçelerinden biri. Bizler uzaktan baktığımızda, İstanbul deyince Kadıköy, Bakırköy, Beşiktaş, Fatih gibi ilçeleri hep göz önüne gelirler. Ümraniye, Üsküdar kadar bile dikkat çekmez.
Nüfus bakımından, Ümraniye İstanbul’un 4. büyük ilçesi durumuna gelmiş. Sekiz yüz bine yaklaşmış kalabalık bir ilçe. Çok kozmopolit ve yabancısıyla, yoksuluyla ve uyuşturucu bataklığına dönüştürülmüş bir ilçemiz. İstanbul Ümraniye Finans Kent Mahallesi burada ama yoksulluk diz boyu. Ayrıca bu mahallenin İmar sorunu yıllardır çözülememiş.
CHP Ümraniye Belediye Başkan Adayı Aykut Erdoğdu ile Kazım Karabekir Mahallesinde esnafları dolaşırken, milyonluk motosikletlerin satıldığı bir mağazanın hemen yanıbaşında, yaşlı bir kadın çöp tenekesinden başta plastikler olmak üzere işe yarar atıkları, kısa boyuna bakmaksızın, yekine yekine, elindeki değnekle çöpleri karıştırarak çöpleri ayıklamaya çalışıyordu. Onun için ne seçim, ne nevruz, ne de bahar umurunda değildi. Belki uyuşturucu müptelası torununa birkaç kuruş kazanabilmek için eski püskü bebek arabasını doldurma çabasındaydı.
Aykut Erdoğdu “Eğer kazanırsam ilk işim, gücüm uyuşturucu tuzağına düşürülmüş yoksul çocuklarını uyuşturucu baronlarından kurtarmaya adayacağım. Ümraniye’nin birikmiş onlarca sorununu İBB Başkan Ekrem İmamoğlu ile elele verip gece gündüz mücadele edeceğim” diyordu.
Geçim derdi o kadar derinleşti ki, Nevruz sadece o yoksul kadının değil, toplumun büyük bir kesimini de ilgilendirmez olmuş. Gelir dağılımı toplum kesimleri arasında okadar açıldı ki? Bir tarafta yüzlerce dairesi olduğunu saymak zahmetine katlanmayan Belediye Başkan Adayları, bir tarafta da çöpten çıkacak birkaç plastik atığa umut bağlayan bir toplum kesimi ile birlikte yaşıyoruz. Nevruz ne o zengini ne de o yoksulu ilgilendirmiyor.
Aslında Nevruz doğayla, insanın buluşması ve sevişmesidir. Aşk yapmasıdır. Kimsenin aşk yapacak hali kalmamış, midesini düşünmekten.
21 Mart (ekinoks) : Gece ve gündüz eşit olur, güneş ışınlarının ekvatora tam dik vurduğu andır. Yılda iki kez yaşanır. Bizim bulunduğumuz kuzey yarım kürede ilkbahar başlarken güney yarımküre sonbahara girer. Doğada tam bir eşitlik vardır. Keşke bu eşitlik, dayanışma, paylaşmada da eşitlik olsa. Ütopik bir düşünce! Gerçek olmasa da hayali güzel.
Yılmaz Özdil’in son video konferanslarından birinde Nevruz’un İran kökenli olduğunu ve Türk Halkına PKK tarafından dayatılması olarak iddiasına karşın, güneş ışınlarının dünyamıza yılda iki kez eşit gelme gerçeğini değiştirmiyor..
Yine de bahar bir başka güzel. 31 Martta İstanbul’a ve Ülkemize bir başka bahar gelecek. İşimiz gücümüz Türkiye.
Dünya mutsuzluk sıralamasında gençlerimiz, 143 ülke arasında 107 sıralarda yer alsada ülkemizin kaderini gençler belirleyecek.
Haydin hep beraber sandıklara…
Değiştirelim Türkiye’nin kaderini…
Göcek
23.03.2024
YORUMLAR