Dr. Nurettin Demir

Dr. Nurettin Demir

GÖCEKİÇİ
drnurettindemir@gmail.com

Çuha

13 Şubat 2022 - 10:29

Benim Anımsadığım kadarıyla kış 2022 yılının ilk ayında önceki yıllara göre daha sert geçti.. Anadolu’nun hemen her yerinde kar yağdı. Babam Mehmet Demir 97 yaşına ayak bastı. Allah uzun ömürler versin. Sohbet ediyoruz. “Yaşamınız boyunca Göcek’te kaç kez kar yağdı?” diye sordum. “Hatırladığım kadarıyla üç kez. Birincisi 50 yaşlarındaydım. İkincisi 1996 yılında ve son olarakta geçtiğimiz hafta. 25 Ocak 2022 Salı günü.” Bir gün sonra rakımı 340 metre olan Göcek Belinden (geçidi) geçerken araçlar kaymasın diye çok yavaş geçmiştik.

Kar yağışı biz Anadolu’nun batısında yaşayanlarlar için hep ilgi çekici, heyecan verici olmuştur. 21-22 Ocak tarihlerinde Tunceli’de Kamer Genç’in ölümünün 6. yılı anma etkinliklerine gittiğimizde tüm Anadolu gibi doğa tamamen kar ile kaplıydı. Kar, oralar için günlük yaşamın bir parçası. Olağan bir tabiat olayı. Ne zaman İstanbul’da ve batıda kar yağsa gündem olur. Hatta ülke gündemini değiştirir. Bu yıl Ocak ayının ikinci yarısında Gaziantep- Adana- Mersin Otobanı ve diğer yollar 12-16 saat kapandı 7-8 bin kişi karda mahsur kaldı, aynı hafta sonunda İstanbul karları kadar gündem olmadı. 

İstanbul havaalanında kar nedeniyle Kargo bölümü çöktü, İçişleri ve Ulaştırma bakanı kapatılan Atatürk Havaalanına inmek zorunda kaldı, trafik durdu, insanlar yolda kaldı. İstanbul karı, naklen yayınlarda, televizyonlarda çeşitli oturumlarda konu oldu, tartışıldı, konuşuldu.

Kar yağınca çiftçi sevinir. Kış sert geçerse mikroplar kırılır, bahara yaza sebze meyve bol olur. Mahsuller daha sağlıklı olur diye… Çiftçi bu kış karlarına rağmen kara kara düşünüyor. Mazotun litre fiyatı iki katını geçti. Gübre üçe katladı. Ekilir mi? Biçilir mi?! Kış bol karlı geçsede yazın sıkıntısı şimdiden milleti kara kara düşündürür oldu.

Umutsuz yaşanmaz ki! Umudumuzu diri tutacağız. Her türlü zorluğu aşacağız. Dostum, emekli Radyoloji Teknisyeni İsmet Karakuş WhatsApptan  Çuha çiçeği fotoğrafını göndermiş, balkonundaki henüz yeni açmış. Umut dolu. Gözüm gönlüm açıldı.?

Farsçadan bize geçen kelimelerden biri olan çuha, ince sık dokunmuş, dayanıklı, tüysüz yün kumaşı olarak bilinir. Kış çiçeklerinden biri olan Çuha çiçeği bu adı neden almış araştırmadım. Parklarda bahçelerde, saksılarda yetişen rengarenk çeşitleri olan güzel bir çiçektir. Sadece bir çiçek grubu değil aynı zamanda sağlık açısından da çok yararlıdır. Hem bitki çayı hemde yağ olarak kullanılır. 

Araştırdım. Bakın yararları nelermiş paylaşmak isterim. Baş ağrılarına ve migrene iyi geliyor. Uykusuzluk sorununa karşı etkilidir. Özellikle düzensiz uykunun giderilmesine yardımcı olur. Sinir sisteminin düzenli çalışmasına destek olur, stres, kaygı ve gerginlik hallerine iyi gelir. Umutsuzluğa bire birdir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Grip, nezle gibi hastalıklara karşı vücut direncini arttırır. Tansiyonu dengeleyen çuha çiçeği kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini de azaltır. Kan şekerini dengeler. Diyabeti olan kişilere destek olur.

Felç, kalp krizi gibi aniden oluşabilecek ciddi hastalıklara yakalanma riskini düşürür. Ciltte oluşan sivilce ve siyah noktalara karşı etkilidir. Cildin temizlenmesine yardımcı olur, hücrelerin yenilenme hızını arttırır. Hemoroid (basur) sorunu yaşayan kişilere tavsiye edilen bitkilerden biridir. Menopoz dönemindeki kadınların stresini azaltır, sinirleri yatıştırır.

Çayı kurutulmuş çiçeklerinden bir demet sıcak suya ilave edilip 3-5 dakika sonra demledikten sonra günde 1-2 kez içilebilir. Bir çay kaşığı bal eklemek dahada iyi olur. Yağını da ağrıyan yerlere sürülerek masaj yapılabilir. Tomar tomar ağrı kesiciden iyi değil mi?

Çiçek yetiştirmeyi seviyorsanız alın bir iki saksı, bir iki torba çiçek toprağı… Balkona koyun saksılarınızı. Çiçekçilerden aldığınız fidanları her saksıya 2-3 adet ekin. 2-3 hafta sonra rengarenk çiçeklerle size moral ve umut verecektir. Üretmek her zaman yaşama sevincini arttırır. Öyle değil mi?  Sağlığımızı ve Umudumuzu daha güçlü tutmak dileğiyle…

 

Dr Nurettin Demir 

31.01.2022

Göcek

Bu yazı 305 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum