Dr. Nurettin Demir

Dr. Nurettin Demir

GÖCEKİÇİ
drnurettindemir@gmail.com

Coronada Hangi Aşı?

01 Mayıs 2021 - 07:51

17 Nisan Cumartesi TÜLOV'un ( Türkiye Tanıtım, Araştırma, Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı)  genç ve çalışkan Vakıf Müdürü Tansu Özcan'dan bir WhatsApp mesajı aldım: "Hocam ben maalesef covit oldum. İlaçlarımı aldım telefonumu kapatıyorum, karantinayı evimde geçireceğim."
17 Nisan Cumartesi mesajından geriye doğru gittiğimizde, Çarşamba- Perşembe günleri Vakıfla ilgili bazı çalışmaları birlikte yapmıştık. Yani, yakın temastaydık... Maskelerimiz olmasına karşın. Kendi kendime dedim ki; acaba bende de bir koronavirüs olabilir mi? Sağlık personeli olduğum için ilk aşılama grubunda yer almıştım. Aşılama sonrası antikor düzeyimde yüksekti. 19 Nisan Pazartesi, biraz kırıklıklarım da olsa Muğla Yücelen Hastanesi‘ne gittim.  Hastaları muayene ettim, birkaç tane operasyon yaptım, dedim ki, yine de coronavirüs ile ilgili testler yaptırayım.  Yeni bir enfeksiyonun göstergesi olan IgM ve bağışıklığın oluştuğu IgG testleri yaptırdım.  Kan alınarak yapılan testler. Bağışıklığım var diye PCR yani burun ve boğaz sürüntüsü istememiştim. Bağışıklığım var ya,  bana birşey olmaz diye düşünmüştüm. 
Akşam sonuçları aldığımda, corona İgM negatif (kısa süre önce enfeksiyon geçirmediğimi gösteriyor ve sonuç negatif), corona İgG pozitif ve titrasyon da 123 (aşı sonrası güçlü bağışıklık gelişmiş)  olarak bildirildi. Göcek'te de hafta sonu kızım, eşimle birlikte olduğumuz için pazartesi onlar İzmir’e ve İstanbul’a döndükten sonra kırıklıkları başladığını ve test sonuçlarında corona enfeksiyonuna yakalandık diye haber geldi.
Aşılıyım ama ne olur ne olmaz diye ben de Fethiye Devlet Hastanesi’ne gittim ve 22 Nisan’da Corona PCR testi yaptırdım. Yukardan yapılan kan testlerinden farklı bir test; burun, boğazdan alınan sürüntü ile yapılan PCR (Polymerase Chain Reaction- Polimeraz Zincir Reaksiyonu) testi yaptırdım. Corona polikliniğinde çalışan Dr Cavit Erten diğer sağlık çalışanları görevlerini özenle, titizlikle ve hızlı yerine getiriyorlar. Ekibin çoğu Korona enfeksiyonunu geçirmiş. Sağlıkçıların işleri zor. Tüm ekibi kutladım. "6 saat evinizde bekleyin, sonucu e-devletten alabilirsiniz" dediler.
Bu arada sevgili dostum önceki dönem birlikte Muğla Milletvekilliği yaptığımız Ömer Süha Aldan’la karşılaştık birinci aşıyı Pfizer/BioNTech aşısını olduğunu, yani onun daha iyi olduğu algısıyla, daha iyisi olduğunu düşünerek onu yaptırdığını anlattı. Hastanede her iki aşı da varmış. Ben daha önceden Çin aşısı SinoVac yaptırmıştım ve bağışıklık sağlanmıştı. Hatta oldukça yüksek bir antikor oluşmuştu. Bağışıklık olduğuna göre, üstelik yüksek titrasyonda olsa beni korur diye düşündüm. Gönlüm öyle istiyor. Bakalım akşama sonuç ne çıkacak.
Milletvekili ile birlikte olan diğer bir arkadaşımız Turgay Şahin de bir soru sordu? “Kaç çeşit aşı var? Mevcut aşılardan hangisi daha etkili? Çin, Rus, Alman, İngiliz hangisi?” diye sordu. Türkiye'de bugün için iki aşının olduğunu; Çin Sinovac ve ABD- Alman BioNTeck aşıları olduğunu, Sağlık Bakanının açıklamalarına göre Rus aşısı Sputnik V aşısı da yakında gelecekmiş. "Önemli olan aşılanmak, hangisi olursa olsun aşılanmak gerekir" diyerek yanıtladım ve evimin yolunu tuttum.
Akşam Sağlık Bakanlığından arandım. Covit 19 enfeksiyon testim pozitifmiş. Doktor arkadaşlar geldi ilaçlar verildi. Temaslı olduklarım kaydedildi. Karantina sürecim başladı. Corona bulaş oranları, ölümler ve aşılamaların arttığı bugünlerde ülkemizde üç çeşit Corona Aşısı olacak. Türk aşı çalışmalarının Faz 2 çalışmaları tamamlanmış. Yerli aşıyı bir süre daha bekleyeceğiz. Özet olarak Türkiye'de üç aşı var, hangisi avantajlı?  Çin Sinovac (CoronoVac), ABD- Alman Pfizer- BioNTech (Comirnaty Pfizer- BioNTech), Rus aşısı Sputnik V aşıları.
Birbirlerine karşı üstünlükleri var mı? Bilim insanlarının dediğine ve bilimsel çalışmalara ya da literatür bilgilerine göre birbirlerine karşı çok belirgin bir üstünlükleri yok. Farkları, aşının kullanımına dek korunma koşulları, fiyatları öne çıkıyor.
Sıkılmadıysanız, biraz daha detaylandıralım? 
Çin Sinovac Aşısı; İnaktif aşıdır. Geleneksel yöntemlerle üretilir. Virüs parçalanıp, etkisiz hale getirilerek, vücudumuza zarar verilmeden bağışıklığımız uyarılır. Diğerlerine göre daha uzun dönem etkilidir. Öldürülmüş virüs ihtiva ettiklerinden dolayı ilk aşamada daha güvenli olduğu kabul edilir. 2-8'C de saklanabilir. Üretimi diğerlerine göre daha zor ve yavaştır.  Benim yaptırdığım aşı bu.
ABD- Alman Pfizer- BioNTech; mRNA (mesajcı RNA) aşıları. mRNA vücudumuzda doğal olarak üretilen ve protein sentezinde rol oynar. Laboratuvarda yapay üretilir. Yapay üretilen mRNA'lar tıpkı kendi mRNA'larımız gibi çalışarak virüse karşı bizi uyarır. Geçmişleri 25 yıllıktır. Bazı kanser tedavilerinde de kullanılmaktadır. Bu aşıların dezavantajı -70 ila -20 arasında saklanıyor olmalarıdır. Yukarıda sözünü ettiğim önceki Dönem Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’ın yaptırdığı aşı.
Rus aşısı Sputnik V aşıları. Grip benzeri hastalık yapan bir virüsüsün (adenovirüs) genetik yapısına müdahale edilerek Koronovirüs proteini ile desteklenerek insanda bağışıklık oluşturur. Aşıların içindeki mikroorganizmalar canlı olmakla birlikte, güçsüzleştirildikleri için insanlarda hastalık yapmaz, bağışıklık yaparlar. Bilimsel yayınlarda (Lancet vb) %91,6 bağışıklık yaptığı yayınlandı. 2-8'C de saklanabilir. Önümüzdeki günlerde ülkemize gelecek olan aşı. İngiliz ortaklığı Oxfort/Zeneca aşıları da bu grup aşılardandır.
Sorar gibi bir haliniz var. "Hem aşılısın, hem antikorun var ama Korona olmuşsun.  Bu kadar aşıya bu kadar tedbire rağmen". Siz siz olun aşı oldum diye güvenmeyin. Tedbiri elden bırakmayın, Hijyen, mesafe, maskeyi elden bırakmayın. Aşı olmamışsanız, sıranız gelir gelmez hangisi olursa olsun aşınızı olun.
 

Bu yazı 538 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum