Gençler Anlatıyor

“Genç bir kadın olmak daha da zor”

Eylem Ela Kaplan, Ankara

"Ben Eylem Ela Kaplan. Ankara’da yaşayan bir üniversite öğrencisiyim. Aynı zamanda çalışıyorum çünkü maalesef Türkiye’nin ekonomik şartları bunu zorunlu kılıyor. Büyük bir şehirde büyümek, beraberinde birçok zorluk getiriyor."

Kaplan, gençlerin geleceğe dair umutlarını hızla yitirdiğini vurguluyor: Eğitimden işsizliğe, ekonomik belirsizliklerden toplumsal baskılara kadar birçok etken, umutlarımızı kırıyor ve bizi karanlık bir geleceğe sürüklüyor. Daha kötüsü ise, bu umutsuzluktan çıkmamıza yardımcı olabilecek insan sayısının giderek azalması.

Genç kadınlar için zorlukların daha büyük olduğunu belirten Kaplan, toplumsal baskıların etkisine dikkat çekiyor: Biz gençler, toplumsal bir yer edinmeye çalışırken, cinsel gelişim sürecinde de sorunlarla karşılaşıyoruz. Özellikle kadınlar olarak, ‘bizim zamanımızda’ cümleleri altında baskıya maruz kalıyoruz. Türkiye’de genç olmak zor ama genç bir kadın olmak çok daha zor.

Kaplan, kadınların ve gençlerin bu zorluklara rağmen güçlü durması gerektiğini şu sözlerle ifade ediyor: Bu ülke, bize Atatürk’ten emanet. Geçmişimize, değerlerimize ve en önemlisi bu mirasa sahip çıkmalıyız. Kadınların ve gençlerin gücünü göstermek için daha çok çalışmalı, şikayet ettiğimiz şeyleri değiştirmeliyiz. Her zor dönemin geçici olduğunu unutmadan, sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.

“Genç olmak mağdur olmak olmamalı”

Doğuş Yaman, İstanbul

“Merhaba, ben Doğuş Yaman. İstanbul’da yaşayan, iki üniversite okuyan ve yazarlık yapan bir gencim. Kendimi geliştirmeye her zaman önem veriyorum.”

Yaman, Türkiye’de genç olmayı “heyecan, umut, hayal ve baskı” kelimeleriyle tanımlıyor: Heyecanla başladığımız planlarımızda umutla devam etmek ve hayallerimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Ancak ne yazık ki her türlü baskı bu isteği olumsuza çeviriyor.

Gençlerin karşılaştığı zorluklara rağmen mücadele etmeleri gerektiğini savunan Yaman, şu ifadeleri kullanıyor: Türkiye’de genç olmak derken ‘rağmen’ kelimesi önemli bir yere sahip. Bazen aileye rağmen, çevreye rağmen, hayata rağmen hatta kendimize rağmen genç oluruz. Genç olmak mağdur olmak anlamına gelmemeli. Bu düşüncenin aşılması gerekiyor.

Gönüllülük ve sivil toplum kuruluşlarındaki deneyimlerinden de bahseden Yaman, gençlerin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapıyor: Yetkili isimler ve yöneticiler biz gençlere empatiyle yaklaşırsa, bizim de ülkemiz ve toplumumuz için elimizden gelen her şeyi yapabileceğimize inanıyorum. Yeter ki destekleyici bir ortam sağlansın.