Sevgili Babacığım,

Süha Öncü suha6113@gmail.com

Bundan sonra yazacağım mektuplarımı bugün yayın hayatına başlayan ‘’Göcek Gazetesinden’’ paylaşacağım. İlk mektubumu sana yazıyorum. Haftaya Anneme yazarım.  

Atatürk’e sevgilerimizi ve saygılarımızı söyle. Toplumun hassas sinir uçlarına dokunmak için Atatürk ismini çoğu yerden çıkarmaya başladılar. Üzülmesin. İlke ve devrimlerine bağlı bizim nesil, en yakın zamanda Atatürk’ün isminin silinemez olduğunu anlatacağız.  

Son günlerde birçok yeni şeyler oldu. Bende konuları anlamak için araştırmaya ve geçmişi düşünmeye başladım. İlk başta sana danışmak istedim. Keşke hayatta olsaydın da senin fikirlerini dinleme şansım olsaydı. İnsanlar elde ettikleri güzelliklerinin kıymetini kaybettikleri zaman anlamanın geç olduğunu anladıkları zaman dünya daha güzel olacak diye düşünüyorum. İnsanoğlu özgürlüğünü kaybettiğinde özgürlüğün kıymetini anlıyor.

Burada konuşulanları duydukça senin neler söylediğini tahmin ediyorum. Covid-19 salgını, işsizlik ve açlık sorunlarımızı çözmüşüz gibi gündemdeki suni konu; Türkiye’de insanların özgür düşünmesine İstanbul Sözleşmesinin katkısı nedir?

İnsanlar özgür düşünmediğinde özgür yaşayamaz diyoruz ama bazı kadınlarımızın ‘’Biz özgür düşünmeyelim, özgür yaşamayalım, bizim yerimize erkekler karar versin’’ dediklerinde, Son 20 yıllık eğitim sistemimizle geldiğimiz son noktanın bu olduğunu gördükçe kafamın tası firar ediyor.

Dünya turizm sektörü 2021 yılından çok umutlu değil. Buna karşılık bizimkiler umutlu olmaya devam ediyor. Yaklaşan Şeker Bayramında parasının tamamını tüketmeyenler kısa süre için kısıtlı hayatın stresini atacak programını şimdiden yapmaya başladılar. Daha sonra Kurban Bayramı tatili gelecek. Kimler 10 günlük bu tatili nasıl değerlendirecek, göreceğiz.

Bizim için değişen olmayacak. Akvaryumumuzda yaşamaya devam edeceğiz.    

Sence bu şekilde düşünmekte hatamı yapıyorum? Ya da bu insancıklara haksızlık mı ediyorum? Yoksa uzun zamandır yaşadıklarımızdan sonra bende paranoya mı gelişti? Bunların cevabını ben bulabilseydim sana sormazdım.

Bu mektupta senin daha fazla canını sıkmayayım. Gelecek mektuplarımda içimizi rahatlatacak haberler vermeyi diliyorum.  

Hasretle ellerinden öperim.

Oğlun Süha
01.04.2021