Cemre

Dr. Nurettin Demir drnurettindemir@gmail.com

Cemre bir hafta ara ile önce havaya, sonra suya düştü. Sonuncusu da 4 Mart’ta toprağa düşecek. Hep söylenir cemreler düşer, doğa ısınır, bahar gelir, çiçekler açar, kuşlar öter... Doğada bir uyanış başlar.

Aslında cemre Arapça kökenli bir kelime. “Ateş”, “kor” demektir. Diyeceksiniz güneş olmasa, ateş olmasa yaşam olur mu? Cemresiz bahar olur mu?
Cemre ile birlikte çiftçi de hareketlenir, umutlanır.  Poşusunu, çıkınını, testisini alır. Pulluğunu traktörüne takar; heyecanla, bir umutla yolunu tarlaya sürer. Ekecek, biçecek, üretecek. Evini geçindirecek, çocuklarını okutacak. Belki oğlunu, kızını evlendirecek. Umut bu ya. Cemre ateşte olsa, korda olsa, doğayı, tarlayı uyandıracak. Bereket gelecek, umutlar yeşerecek.

Geçen hafta Fethiye’de bir bankanın önündeyim. İzmir Karşıyaka’dan zeytinliğini sezona hazırlamak için gelen bir emekli ziraat mühendisi ile yılın kurak gidişini konuşuyorduk. Ayaküstü sohbet ederken Seydikemer’den iki çiftçi yanaştı. Maskeli olunca kestiremiyor insan. Onlar beni tanıdılar. Nasılsınız demeye kalmadan bir yakınma bir ah. “Elmalar soğuk hava depolarında kaldı satılmadı. Dometesler seralarda utancından kızardı. Vekilim ne yapacağız. Perişanız." Sakallar uzamış, maskelerin kenarından açıkta kalan yüz çizgileri derin, asık maskeler takılı kalmış yüzlerde. Derken yörenin önde gelen koyun davar besicisi, aynı zamanda kasaplık yapan Çarıkçı Ahmet  geldi. O da söze girdi: “Dağlar, meralar bitti. Yemleri sorma uçtu gitti. Saman 25’e yonca 40'a varmış." Sen de mi Ahmet demeye kalmadı; “Banka müdürü ile görüşeceğim. Kredimin taksitlerini ötelemeye geldim. Umarım, müdürü ikna ederim” demeye kalmadan, diğerleri topluca “tarımda bitti, hayvancılıkta” diyerek seslerini yükselttiler. Bize katılan başka bir üretici de Burdur’un Pırnaz yaylasından geliyormuş o da gübre fiyatından muzdarip; “Geçen sene cevizler için 100,00 TL aldığım 1 torba gübre bu sene 195,00 lira olmuş. Zar zor buğday ektim, cemre düştü, üst gübre zamanı geldi, tarlanın yanından bile geçemiyorum."

Bankanın kapısındaki güvenlik sorumlusu, sırası gelenlere HES’lerini sorarak, elindeki iPad ile gelen sonuçları kontrol edip içeri alıyordu. Tam bize sıra gelirken, aramızda hiç mi esnaf yok mu diyecek oldum. Celep - kasap Ahmet, “onların kepenkleri kapalı olduğundan evlerinden çıkacak cesaretleri yok” dedi. Bankaya girenler de çıkanlar da durgun, mutsuzdu. Başları düşüktü.

Karşıyaka’dan gelen Ziraatçi; "Nohut!" diye söze karıştı: “Anavatanı Anadolu olan nohut ithalatında Türkiye dünya 5.'si Tekrarda yarar görüyorum; Türkiye yiyeceği nohutun ihracında değil ithalatında 5. sırada. Kimin utancı? Çiftçinin mi? Üreticilerin mi? Yoksa bu ülkeyi yönetenlerin mi?” diye Fethiye’den Ankara’ya gönderme yaptı.
 
Çiftçimize cemre misali umut olacak açıklama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dan geldi. 25 Şubat 2021 tarihinde, Aksaray ili Yeşiltepe Belediyesi önünden, bekleyen çiftçilere;  “Çiftçi üretiyor. Başımızın üstünde yeri var. 2006 yılında kanun çıkardılar. Dediler ki çiftçiye her yıl en az milli gelirin yüzde 1'i oranında destek vereceğiz. Sizin devletten 210 milyar TL alacağınız var. Sözüm var; o faizlerin tamamını sileceğim. Ana parayı ödeyeceksiniz. Bunu sık sık söylüyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar, inandığım yoldan beni döndüremeyecekler. Halk için çalışacağım. Millet için çalışacağım. Alın teri döken için emek harcayan için çalışacağım. Adalet için çalışacağım.” diye seslendi.

Bahar’ın Nevruz’un habercisi olan cemre, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Anadolu’nun umudu, çiftçimizin, üreticimizin mutluluğu olsun.