İşçi geçici değil, kalıcı çözüm istiyor

 Ortaca Emek ve Demokrasi Platformu  bu gün Ortaca Cumhuriyet Meydanında  bir araya gelerek  temmuz zammı ile ilgili basın açıklamasında bulundu. Emek Partisi ortaca İlçe Başkanı Ali Ertik "Ücretlere Temmuzda zam, İnsanca Yaşam için bir aradayız.AKP yıllardır uyguladığı ekonomik politikanın sonucu ortaya çıkan ekonomik krizin faturasını işçi veemekçi halkın sırtına yüklemek istiyor. Şimşek programı olarak sunulan kemer sıkma programı, işçi veemekçileri, emeklileri değil; sermaye çevrelerini korumaktadır.Türkiye’de milyonlarca işçi 17.002 TL asgari ücret düzeyinde. Milyonlarca emekli 10 bin lira maaşalırken, ayın sonunu getiremiyor, borcu borçla kapatıyor. Bir yıl önce, %38 olan TÜİK enflasyonu bu yıl, %75. TÜİK bile Mehmet Şimşek’i yalanlıyor. Temel tüketim maddelerine her gün zam yapılırken mevcut asgari ücretin alım gücünün korunması için dahi mücadele etmek gerekiyor.Siyasi iktidar Ocak-Haziran arasında %25 enflasyon beklentisini dile getirirken, enflasyonla mücadelede buldukları çözüm ise asgari ücrete Temmuz’da ara zam yapmamak. Bu utanmazlıktır, emekçi düşmanlığıdır. Bu, Ocak ayında aldığımız ücretlerin alım gücünün dört de birini kaybettiğimiz anlamına geliyor. Yıl sonuna kadar alım gücümüz katlanarak daha da düşecektir.
ENFLASYONUN NEDENİ ASGARİ ÜCRET ARTIŞI DEĞİLDİR
Merkez Bankası asgari ücret artışının enflasyona neden olduğu yönünde bir açıklama yaptı. Oysa, işçi ve emekçilerin milli gelirden aldığı pay %30, patronların %70 iken, enflasyonu arttıran neden bizim harcamalarımız olsun? Geçtiğimiz yıl yayınlanan İMF raporu, enflasyon için iki büyük neden sayıyor: ithal girdi maliyetleri (%40) ve şirketlerin aşırı karları (%45). İMF bile ücretlerin enflasyonu %4.5 oranında etkilediğini ileri sürerken, ücret artışlarını enflasyonun sebebi olarak gösteren Şimşek yönetimi alenen yalan söylüyor.
ENFLASYONUN NEDENİ AZAMİ KAR VE RANTTIR.
Enflasyonun nedeni alım gücü giderek düşen, enflasyonun altında ezilen emekçilerin ücretleri değildir: Askeri harcamalar, saray bürokrasisinin harcamaları, yandaşlara ve sermaye çevrelerine teşvikler, vergi afları, yap işlet modeli ile aktarılan neredeyse karşılıksız kredilerle TL’nin değersizleştirilmesi ve tekellerin bu ortamı fırsata çevirip elde ettiği aşırı karlardır. Enflasyonun kazananı, bankalar, büyük şirketler, tekellerdir, kaybedeni ise emekçi halktır. Enflasyon düşürülmek isteniyorsa, yükü sermaye üstlenmelidir. Tasarruf yapılacaksa, rekor karlar elde eden tekeller, rant çevreleri üstlenmelidir.Aşırı kar elde eden yerli ve yabancı tekellerden alınan vergiler arttırılmalıdır. Dolar milyonerlerine servet vergisi getirilmelidir. Vergide adalet için, yoksulluk sınırı altındaki ücretler vergi dışı
bırakılmalıdır.
İNSANCA YAŞAM İÇİN TEMMUZ’DA ÜCRETLERE ZAM ŞARTTIR
Bakan Şimşek, tüketim ve talep düşerse, tasarruf yaparsak enflasyon düşer diyor. Oysa, alım gücümüz sürekli düşüyor, bırakalım aşırı tüketimi, en asgari ihtiyaçlarımızı bile karşılamak için yüksek faizlere rağmen kredi kartlarına, tüketici kredilerine yükleniyoruz. Emekçi halk borç içinde, geçim derdiyle boğuşurken, Bakan Şimşek, 2024 bütçesi için, 2.2 trilyon lira vergiden vazgeçtiklerini söylemişti.
ŞİRKETLER BÜYÜYOR BİZ KÜÇÜLÜYORUZ.
Biz su ya da elektrik faturasını ödemekte zorlanırken, afetzede yurttaşların dahi vergi borçları silinmezken, patronların vergi borçlarını silen, teşvik üstüne teşvik veren siyasi iktidara hatırlatıyoruz. Evet kaynak emekçinin değil, patronların cebinde. Patronlardan almadığınız vergileri alın, tekellerin karlarına el koyun, emekçinin boğazını sıkmaktan vazgeçin artık. Geçinemiyoruz.Temmuz’da asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretlere, en az gerçek enflasyon oranında zam yapılmalıdır. Alım gücünü koruyacak şekilde,.İşçi ve emekçilerin ücretleri insanca yaşayacak seviyeye çıkarılmalıdır."dedi
İnsanca yaşamak istiyoruz!
Sermayeye Değil Emekçiye Bütçe
Savaşa Değil Eğitime, Bütçe
Savaşa Değil Sağlığa, Bütçe
ORTACA EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU