CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Prof. Dr. Nurettin Demir:

Cumhuriyet Halk Partisinde (CHP) en önemli sınavlarından biri olan önseçimlerden üç kez başarıyla çıkarak milletvekili seçilen Prof. Dr. Nurettin Demir, şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) temsil ettiği Muğla’yı yönetmek için kolları sıvadı.

CHP’li Prof. Dr. Nurettin Demir, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı ve üç dönem milletvekili olarak hizmet ettiği Muğla’nın, gelecek beş yılına yön vermek istiyor. Mesleki, sivil toplum kuruluşları ve politik yaşamında edindiği birikimleri ile memleketinin gelişmesine katkı koyacağını kaydeden Prof. Dr. Demir, aday gösterilmesi ve başkan seçilmesi halinde yapacaklarına ilişkin yönelttiğimiz sorulara şu yanıtları verdi:

“LİDERLİK YÖNETME SANATIDIR”

Vaatler değil de neden yönetim tarzı ile yola çıktınız?

Belediye başkanlığı üretilecek hizmetlerden ve gerçekleştirilecek yatırımlardan önce yönetme becerisi ister. Belediyecilik; doğum öncesinden ölüm sonrasına kadar uzanan süreçte hizmet, ulaşımdan çiftçinin dalda kalan meyvesine kadar çözüm, tarihten doğaya kadar koruma, depremden sele kadar olası afetleri önlemek, krizi yönetme gibi yaşamın yer anında ve alanında  hemşehrileriyle iç içe olması gereken bir kurum. Bu kadar geniş bir yetki ve sorumluluk alanı tek kişinin aklıyla yönetilemez. Tek akılla yönetilmek istenen süreçlerin de olumsuz sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. İşte yönetme becerisinin önemi burada ortaya çıkıyor. Çok sayıda mesleki ve bilimsel dalda çalışmalar yapılması gerekiyor. Başkan, bir orkestra şefi gibi sanatsal bir liderlik sergileyip, farklı farklı yerlerden gelen bilgileri ve istekleri harmanlayıp ortak akılla uygulanabilir hale getirip hayata geçirilmesini sağlamaktır. 

“360 DERECE UYUM”

Uyumlu ve verimli hizmet vurgusu ile neyi anlatmak istiyorsunuz?

Uyum, her zaman her koşulda verim sağlar. Uyumlu olmayan parçalarla yapılacak bir makine çalışmaz, çalışsa da verim alamazsınız. Yavaş kalır, her an arıza yapma riski olur. Evdeki elektrik süpürgesinin torbası bile uyumlu olmak zorunda. Biz belediyeciliği ilgili her aktörle uyum içinde çalışarak hayata geçirmek istiyoruz. Bu aktörler, öncelikle ilçe belediyelerimiz olacak. Kent Konseyleri, meslek odaları, dernekler, vakıflar, kooperatifler, sendikalar, basın gibi ilgili alanda söyleyecek sözü olan her kurum ve elbette Muğlalılarla uyum arayacağız. Bu yaklaşımı; bir yatırım ya da hizmetle ilgili ya da daha doğru bir deyimle Muğla ile ilgili sözü olan herkese bilim ve ortak aklın gösterdiği çerçevede kulak verip dikkate alacağız. Katılımcı, demokratik bir yönetim sergileyeceğiz. Buna her açıdan yani “360 derece uyum” demek yanlış olmaz. Şimdiden meslek odalarımızı, sendikaları STK’leri ziyaret ederek görüş alışverişinde de bulunmaya başladık.

“AYRIMSIZ, EŞİT VE ADİL HİZMET”

İlçe belediyeleri ile ilişkileriniz nasıl olacak?

Şu anda bir aday adayı olarak konuşuyorum ama aday gösterilip ve seçilmem halinde söylediğim gibi uyum içinde çalışmak isterim. Her Muğlalı ile olacağı gibi gibi her ilçemiz ve belediye yönetimlerine eşit ve daha sıcak şekilde yaklaşacağız. Belediyelerde hani partinin olduğuna bakmayacağız. Vatandaşımızın da hangi partiden olduğuna bakmadan eşit ve adil davranacağız. İlçe belediyelerimizin, projelerine ve hedeflerine saygılı olacağız. Destek vereceğiz. Daha iyi olması için ya da yanlış olduğunu düşündüklerimiz için yol göstereceğiz. Yapılacak işe en iyi hale getirmek için el vereceğiz. İlçe belediyelerimizle uyumu yakaladığımız ölçüde hızlı, etkin ve kaliteli hizmet üreteceğiz.

“HALKOYLAMASI VE ANKETLER”

Vatandaşın yönetime katılımını nasıl sağlayacaksınız?

Bu soru için teşekkür ederim çünkü örgütlü toplumun önemini ortaya koyuyor. Birey olarak karar alma süreçlerine etki edebilmek pek mümkün değil. Bu işleyiş demokrasinin gelişkinliğinin de bir göstergesi olarak sivil toplum kuruluşları (STK) ile daha etkili oluyor. Her STK, konuyu kendi içinde tartışıp bir netliğe ulaştırarak kamuoyuna ve ilgili kurumlara iletebiliyor. Gerek gördüğünde kamuoyu baskısı kurabiliyor ve daha etkili olabiliyor. Bu nedenle öncelikle her yurttaşımızı ve Muğlalıları ilgi duydukları, kendilerini ifade etmek istedikleri alanlarda örgütlenmeye davet ediyorum. 

Muğlalıların birey olarak katılımını sağlamak için kullanabileceğimiz iki etkin yöntem olacak. Biri anket, biri de halkoylaması. Bu iki aracı, konunun etki alanına göre il genelinde, gerektiğinde mahalle bazında uygulayacağız. Sonuçlarını da kesinlikle dikkate alacağız.

İLKLERLE DOLU GÖREVLER

“Liderlik yönetme sanatıdır” sözünüzü dönersek yönetici olarak deneyimleriniz nedir? 

Elimden geldiğince özetlemeye çalışayım. İlk en önemli yöneticiliğim İzmir’de bulunan şimdi Ege (Tepecik) Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak hizmet veren o yıllarda SSK’ya bağlı olan hastanenin başhekimliği oldu. Göreve getirildiğimde, üç hastaya bir yatak düşüyordu. Ek bina yapılmış ve birçok bürokratik engel nedeniyle hizmete alınmamıştı. Biraz da emrivaki yaparak ek binayı açtım, donattım ve hastalara daha konforlu hizmet vermeye başladık. O yıllarda gelişmeye başlayan bilgi işlem teknolojisini de kullanan ilk kamu hastanesi olduk.

Özel muayenecilik dönemimde şu anda yine İzmir’de alanında önemli bir yeri olan İrenbe Tıp Merkezinin kurulmasına öncülük yaptım. Merkezin uzun yıllar yönetim kurulu başkanlığını ve başhekimliğini yaptım. Bu dönemde yine bir ilke imza atarak İrenbe çatısı altında İzmir’in ilk özel tüp bebek merkezini hizmete aldık ve bugün de Türkiye’nin önde gelen merkezlerinden biri olarak hizmet veriyor. Merkez sayesinde yüzlerce çifte anne-baba olma mutluluğunu yaşıyor.

Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim üyeliği, Cerrahi Bölüm, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı başkanlıklarını yaptım. Aynı zamanda Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimiydim. Bu dönemde hastanenin acil servisi ve kalp damar cerrahi kliniği gibi birimleri hizmete açtım.

Günümüzde ilimizin gururu olan  Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesinde Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve Kurucu Dekan olarak görev yaptım.

“CUMHURİYETE BORCUMU ÖDEMEK İSTİYORUM”

Neden adaysınız?

Ben Fethiye, Göcek doğumluyum. İlkokulu, aynı anda birçok sınıfın eğitim aldığı bir okulda tamamladım. Rahmetli babam ve ailem eğitimimi ilerletmek istiyordu. O zaman Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin sağladığı fırsat eşitliği önümüze çıktı. Yatılı öğrenci olarak ortaokulu İzmir Buca’da liseyi ise İstanbul’da Heybeli Ada Deniz Lisesinde tamamladım. Daha sonra da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesine girdim. Günümüzde abartılı gelebilir ama gerçek budur; Cumhuriyetin sunduğu fırsattan yararlanan sayısız Anadolu çocuğundan biriyim. Kendimi Cumhuriyete borçlu hissediyorum. Bu borcumu halkıma hizmet ederek ödemek istiyorum. 

Birçok ilklere imza atmış ve karmaşık görevlerin üstesinden gelmiş biri olarak, deneyimlerim ve  yöneticilik becerimle Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığını başarıyla yerine getireceğime inanıyorum. 

BAŞKAN GÜRÜN’E TEŞEKKÜR

Diğer yandan bu dönem aday olmayan Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Dr. Osman Gürün’ün hakkını teslim etmek isterim. Çeyrek asır verdiği başarılı hizmetlerini Muğla’nın büyükşehir belediyesine dönüşümünü başarıyla sağlayarak taçlandırdı. Bu başarılı dönüşüm ve elbette diğer tüm hizmetleri için de Osman Başkanımıza teşekkür ederim.

CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Prof. Dr. Demir, “Uyumlu çalışma, verimli hizmet” sloganıyla çıktığı yolda meslek odalarından sendikalar kadar birçok sivil toplum kuruluşunu ziyaret etti.

Haber Kaynağı : 12punto