Azmin zaferi resimle geldi.
Muğlalı Gülay Çolak, geçirdiği kaza sonucu felç kaldı ve tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Doktorların yüzde 10 yaşama şansı verdiği Çolak, azimle hayata tutundu. Kız Meslek Lisesi resim bölümünü bitiren Çolak, yeteneklerini sergiliyor.
05 Eylül 2021 - 21:11
Muğla Ortaca’lı bir ailenin 6 kardeşten en küçük çocuğu olan 42 yaşındaki Gülay Çolak, 2001 yılında geçirdiği bir trafik kazası sonrasında omurilik felci olarak 20 yıldan bu yana tekerlekli sandalyeye mahkum yaşamaya başladı. Çolak tam hayata küsmek üzereyken dostları yardımına koştu. Ortaca'nın Okçular köyünde doğup büyüyen Gülay Çolak, Denizli Kız Meslek Lisesi Resim Bölümü'nü bitirdikten sonra hedefini resim öğretmenliği olarak belirledi. Bunun için özel yetenek sınavına giren Çolak, mülakatta elendi ancak çalışmalarını sürdürdü. Yaşadığı elim kaza sonucu 20 yıldır tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayan Gülay Çolak, engelini sanat aşkıyla aştı. Yaralarını çabuk saran Çolak, çocukluktan beri ilgilendiği resim sanatına yöneldi. Eserleri kısa sürede yoğun ilgi gördü. Ünü bütün Güney Ege’yi sardı, Dalyan’da yerleşik yaşayan yabancı komşularının desteğiyle atölyesini açtı.Bu arada ünü dünyaya yayıldı, yurt dışından bile sipariş almaya başladı. Çolak, “Resim yaşam enerjim, yaşam sevincim, her şeyim” dedi.
TEKRAR RESİM YAPMAYA BAŞLADIM
Hastaneden çıktıktan sonra Okçular'a döndüğünü ve tekerlekli sandalyeye bağımlı olarak yaşamını sürdürmeye başladığını belirten Çolak, "Dalyan'da yaşayan işadamı Atilla Karabulut, benden kanserden ölen babasının resmini yapmamı istedi. Böylelikle tekrar resim yapmaya başladım. Ardından bunu, Okçular İlkokulu'nun duvarına İngiliz Alan Fenn ve eşi Janet Surman ile İskoçyalı Fiona Mac Rae ile birlikte yaptığımız resimler takip etti. Sonrasında ise ilçede yaşayan yabancı uyruklulardan büyük destek gördüm" dedi.
ONA ÖZEL BİR ATÖLYE YAPTILAR
Okçular'da yaşayanlar el ele verip, Çolak'ın evinin yanındaki odunluğu restore ettirdi. Yardımseverlerin kendisine tek kuruş harcatmadığını anlatan Çolak, "Şimdi bu atölyede eserlerimi yapıyorum. Sipariş üzerine tablolar yapıyorum. Çoğu zaman da değişik obje ve materyalleri tuval gibi kullanıp, yaptığım resimler de oluyor. Ayrıca son 3 yıldır su kabaklarına şekline göre penguen ve keklik resimleri çiziyorum" diye konuştu.
DÜNYA ÇAPINDA İLGİ GÖRDÜ
Bedensel engeline rağmen atölyesinde kendini daha geliştiren Çolak’ın ünü dünyaya yayıldı, yurt dışından da sipariş aldı. Yabancı komşularının desteğiyle eserleri stantlarda sanatseverlerin beğenisine sunuldu. O resim yapamaya devam etti, komşuları standını bekledi. Eserlerinde bölge yaşantısını da konu eden Çolak’ın son olarak bir evin duvarına köy yaşantısını resmetti. Son çalışması Güney Ege’de ve sosyal medyada ilgi odağı haline geldi.
HAYATA DAHA SIKI SARILDIM
Bir kızı olan Çolak, yaşadığı kaza ve tekerlekli sandalyede yaşamanın hayatında dönüm noktası olduğu kaydetti. Eşinin ve kızının resim çalışmalarında büyük desteği olduğunu ifade eden Çolak, engelleri aştığı hikayesini şöyle anlattı: “Yaşadığım kaza beni çok etkiledi. Resim yapmak beni hayata daha sıkı sarılmamı sağladı. Ben hep pozitif bir insandım. Resim yapınca bunu daha da geliştirdim. Yabancı komşularım bana çok destek verdi. Resimlerim ilgi görünce atölye açmamda çok yardımcı oldu. Resim benim yaşam enerjim, sevincim, her şeyim. Birçok farklı yerlerden sipariş almaya başladım. Bu beni daha da mutu etti.” dedi.
TEKRAR RESİM YAPMAYA BAŞLADIM
Hastaneden çıktıktan sonra Okçular'a döndüğünü ve tekerlekli sandalyeye bağımlı olarak yaşamını sürdürmeye başladığını belirten Çolak, "Dalyan'da yaşayan işadamı Atilla Karabulut, benden kanserden ölen babasının resmini yapmamı istedi. Böylelikle tekrar resim yapmaya başladım. Ardından bunu, Okçular İlkokulu'nun duvarına İngiliz Alan Fenn ve eşi Janet Surman ile İskoçyalı Fiona Mac Rae ile birlikte yaptığımız resimler takip etti. Sonrasında ise ilçede yaşayan yabancı uyruklulardan büyük destek gördüm" dedi.
ONA ÖZEL BİR ATÖLYE YAPTILAR
Okçular'da yaşayanlar el ele verip, Çolak'ın evinin yanındaki odunluğu restore ettirdi. Yardımseverlerin kendisine tek kuruş harcatmadığını anlatan Çolak, "Şimdi bu atölyede eserlerimi yapıyorum. Sipariş üzerine tablolar yapıyorum. Çoğu zaman da değişik obje ve materyalleri tuval gibi kullanıp, yaptığım resimler de oluyor. Ayrıca son 3 yıldır su kabaklarına şekline göre penguen ve keklik resimleri çiziyorum" diye konuştu.
DÜNYA ÇAPINDA İLGİ GÖRDÜ
Bedensel engeline rağmen atölyesinde kendini daha geliştiren Çolak’ın ünü dünyaya yayıldı, yurt dışından da sipariş aldı. Yabancı komşularının desteğiyle eserleri stantlarda sanatseverlerin beğenisine sunuldu. O resim yapamaya devam etti, komşuları standını bekledi. Eserlerinde bölge yaşantısını da konu eden Çolak’ın son olarak bir evin duvarına köy yaşantısını resmetti. Son çalışması Güney Ege’de ve sosyal medyada ilgi odağı haline geldi.
HAYATA DAHA SIKI SARILDIM
Bir kızı olan Çolak, yaşadığı kaza ve tekerlekli sandalyede yaşamanın hayatında dönüm noktası olduğu kaydetti. Eşinin ve kızının resim çalışmalarında büyük desteği olduğunu ifade eden Çolak, engelleri aştığı hikayesini şöyle anlattı: “Yaşadığım kaza beni çok etkiledi. Resim yapmak beni hayata daha sıkı sarılmamı sağladı. Ben hep pozitif bir insandım. Resim yapınca bunu daha da geliştirdim. Yabancı komşularım bana çok destek verdi. Resimlerim ilgi görünce atölye açmamda çok yardımcı oldu. Resim benim yaşam enerjim, sevincim, her şeyim. Birçok farklı yerlerden sipariş almaya başladım. Bu beni daha da mutu etti.” dedi.
Bu haber 319 defa okunmuştur.
YORUMLAR